Giyim tarzımız ne olursa olsun konfor ve hijyen açısından hemen hemen hepimiz iç giyim parçaları kullanırız. Elbette iç giyimde de dış giyim kadar olmasa da çeşitlilik var ve bu durum alana ait terimlere de yansımış durumda. Bu iç giyim terimlerin etimolojik kökenlerine bakmanın eğlenceli olacağını düşündük ve bu yazımızda bazı örneklere yer vermeye çalıştık.
En çok kullanılan iç giyim parçası elbette “külot”tur. Bu kelime Fransızca olup “kısa pantolon” veya “kıçlık” manasına gelmektedir. Köken itibariyle Fransızca “kıç” manasına gelen “cul”dan türemiştir. Fransızcaya da Latince “culus” sözcüğünün bozulmuş şekli olarak geçmiştir. Külot kullanımında karşımıza çokça çıkan “slip” sözcüğü de İngilizce’de “dar ve uzun kesilmiş şey, şerit” anlamında kullanılmaktadır. İkinci bir anlamı ise “kağıt veya kartondan yapılmış, bilgi pusulası”dır ancak İngilizcede slip bildiğimiz külot manasında kullanılmıyor. “Kısa kesilmiş erkek donu” anlamında Fransızcada kullanılmakta olup bu dile de İngilizceden geçtiği bilinmektedir. Muhtemelen “dar ve uzun kesilmiş şey, şerit” anlamından ilham alınarak vücuda oturan bu lastikli külotlar için kullanılmıştır.
Aynı kategorideki bir diğer iç giyim türü olan ve slip külodun ezeli rakibi olan “boxer” ise İngilizce kökenlidir. “Boks sporu yapan” sporcular için kullanılan bu terim onların giydiği şortlara da adını vermiştir. Yani sporu yapan sporcunun giydiği giysi doğrudan spor türünün adıyla anılır olmuş.
Buna benzer bir kullanım durumu da “atlet” için söz konusudur. “Atlet” Fransızcadan Türkçeye geçmiştir. Yunanca “sporcu” manasına gelen “athletēs” kelimesi Fransızcaya “athlète” yani “yarışçı” olarak geçmiştir. Türkçede ise “atlet fanilası” şeklinde tabir edilen bir giysinin adında karşımıza çıkan bu kelime daha sonra doğrudan bu kolsuz iç giysilerini yani “fanila”yı tanımlamak için tek başına kullanılmaya başlanmıştır.
Pamuk ipliğinden üretilmiş ve vücudun ten kısmına giyilen “fanila”nın da Türkçeye İtalyancadan geçtiğini yeri gelmişken ekleyelim ama gariptir İtalyanca kökenin meydana getiren “flannela” ise pamuklu değil “yünlü kumaş” anlamına geliyor. Belki de “fanila” yapımında pamuğun yaygın kullanımı sonradan ortaya çıkmış bir durumdur. Bu nedenle güncel sözlükte iç giyimi ile ilgili kısımda pamuk terimi karşımıza çıkıyor olabilir.
Kadın iç giyiminin önemli bir parçası olan “sutyen” Fransızcadan Türkçeye geçmiş olup kullanım amacını anlatan bir anlam teşkil etmektedir. Fransızca “soutien-gorge” "göğüs desteği, göğüslük" kelimesinden türemiştir. Kelimenin kökeni “soutenir” yani "alttan tutmak, desteklemek" fiilidir.
Kadın iç giyiminde yarım asırlık bir geçmişi olan “tanga” ise İngilizcede “apış bezi” anlamında kullanılan bir sözcük imiş. Sözcük İngilizceye Portekizcenin Brezilya lehçesinden geçmiş olup bu dilde de kullanımı “tanga”dır. Bu dile kaynaklık eden Kimbundu’da (Angola dili) ise “ntanga” şeklinde geçmektedir. Bu terim 20. yüzyılın başlarından beri antropoloji terimi olarak kullanılırken 1970’lerden bu yana moda terimi olarak karşımıza çıkmaya başlamıştır.
Bir başka iç giyim parçası olan “jartiyer” sözcüğü de Fransızcadan başka dillere geçmiştir. Kelimenin asıl orijini belirsiz olmakla beraber mevcut kullanılan şekli Fransızca jarret "bacağın iç tarafı" sözcüğünden türetilmiştir. Türemiş sözcüğün son şekli olan “jarretière” de "çorabı kemere bağlayan düzenek" anlamında kullanılmaktadır. Son olarak “string” denilen külot modeliyle konuyu kapatalım. Sözcükte yer alan “string” İngilizcede “ip, sicim” anlamına gelmektedir. Burada da muhtemelen bu iç çamaşırının kalça bölümünün gelende bir ipten oluşuyor olmasından ilham alınmıştır.
Külotlardaki dikiş izlerinin dışarıdan belli olmasını istemeyen kadınların tercih ettiği “string” modelinin farklı versiyonları ve buna bağlı olarak farklı kelimelerin türediğini de unutmamak gerekir. Ancak bunlar neredeyse başlı başına başka bir yazı konusu olabilecek çeşitliktedir.